İŞYERİNDE KULLANILAN PARMAK İZİ KAYIT SİSTEMİ İLE MESAİ TAKİBİ YAPILMASINA İLİŞKİN OLARAK ANAYASA MAHKEMESİ, 19.04.2022 TARİHİNDE RESMİ GAZETE’DE YAYIMLANAN KARARINDA KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASINI İSTEME HAKKININ İHLAL EDİLDİĞİNE KARAR VERDİ.
19.04.2022 tarihinde Anayasa Mahkemesi tarafından verilen, işveren ve işveren vekillerini yakından ilgilendiren 2018/11998 başvuru numaralı, 10/03/2022 tarihli kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına ilişkin karar Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. KVKK kapsamında “ölçülülük” ve “kanunilik” ilkesine değinen güncel karar hakkında önemli hususlar;
Bir belediye başkanlığı bünyesinde çalışan devlet memuru olan Başvurucu, çalıştığı kurumda parmak izi sistemi ile mesai takibine başlamasına üzerine çalıştığı kuruma başvurarak parmak izi ile yapılan mesai takibine itiraz ederek kaldırılmasını talep etmiştir. Başvurucu dilekçesinde, parmak izinin bireyin fiziksel olarak belirlenmesini sağlayan bir veri olduğundan özel hayatın gizliliği kapsamında kaldığı ve hem Anayasa’da hem de uluslararası sözleşmelerde anılan hakkın korunduğunu vurgulamıştır.
İlgili kurum, Başvurucunun talebini reddetmiştir. Bunun üzerine Başvurucu, idare mahkemesinde idari işlemin iptali talebiyle dava açmış olup mahkeme tarafından parmak izi taraması ile mesai kontrolünün yapılmasının özel hayata saygı hakkı kapsamında kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Uygulamanın sınırlarını, usul ve esaslarını gösteren yasal dayanağın bulunmaması sebebiyle idari işlemin iptaline karar verilmiştir.
İdari işlemin iptaline karşı belediye başkanlığı tarafından karar istinafa götürülmüş, bölge adliye mahkemesi tarafından ise parmak izi ile mesai takibinin kamu hizmetlerinin etkin ve verimli yürütülmesini kolaylaştırıcı etki sağlaması ve kamu yararına olduğu kanaatine varılarak, parmak izi alınarak mesai takibi yapılmasının özel hayatın gizliliğinin ihlali olarak değerlendirilmeyeceği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir. Başvurucu, bireysel başvuruda bulunmuştur.
Öncelikle, başvuruyu incelemeden önce 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 6. Maddesinde düzenlenen Özel nitelikli kişisel verilerin işlenme şartlarına göz atmak gerekir. “MADDE 6- (1) Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel veridir.
(2) Özel nitelikli kişisel verilerin, ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasaktır.
(3) Birinci fıkrada sayılan sağlık ve cinsel hayat dışındaki kişisel veriler, kanunlarda öngörülen hâllerde ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir. Sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.
(4) Özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesinde, ayrıca Kurul tarafından belirlenen yeterli önlemlerin alınması şarttır.” Parmak izi, kişiye özgü özel nitelikli kişisel veri olarak sınıflandırılmaktadır. Madde hükmünde de açıkça görüneceği üzere, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasaktır.
Anayasa mahkemesi tarafından yapılan değerlendirmede ise, parmak izinin biyometrik veri olduğu ve özel nitelikli kişisel verisinin işlenmesine yönelik Başvurucunun açık rızasının bulunmadığı tespit edilmiştir. Kaldı ki, 6698 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesinin 3. fıkrasında açıkça ‘sağlık ve cinsel hayat dışındaki kişisel verilerin’ kanunlarda öngörülmesi halinde ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın işlenebileceği düzenlenmiştir. Anayasa mahkemesince yapılan inceleme ile netice olarak, 6698 sayılı yasanın, belediye çalışanlarının parmak izlerini kaydetme ve parmak izi takip sistemiyle mesai takip etme yetkisini veren, bu konuyu açıkça düzenleyen bir kanun olmadığını belirterek kanunilik şartını sağlamaması sebebiyle kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
İlgili 2018/11988 sayılı başvuru ve 10/03/2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan karara buradan göz atabilirsiniz.
Yine, biyometrik veri hakkında yayımladığımız “Kvkk Kapsamında Biyometrik Veri” başlıklı makalemize buradan ulaşabilirsiniz.